Soyleyene bakma, dinleyene bak..

Konu: Soyleyene bakma, dinleyene bak.. C.tesi Şub. 28, 2009 12:55 pm

Yavuz Sultan Selim vefat etmistir Turbesi Fatih’teki Yavuz Sultan Selim Camiinin avlusundadir. Burada, II. Abdulhamid zamaninda yasayan bir turbedari vardir. Bu turbedar fakir bir insandir, hanimi hamiledir. Bu hamile hanim bir sabah der ki : ‘’Efendi, yine turbeye gidiyorsun Canim kiraz istiyorAksam gelirken bir kilo kiraz al da gel’’

Hamile hanimlarin bir seyi cani cekt mi, onun alinmasi icap eder. Turbedar, ‘’tamam’’ der, turbeye gider, aksama kadar hizmetini gorur. Fakat aksam eve gelirken kiraz falan alamaz. Kirazin okkasi pahalidir,satin alacak para yoktur. Aksam eve gelir, kapiyi acar acmaz hanim, ‘HAni kiraz, almadin mi?’’diye sorar

Boynunu buker, ‘’Hanim, bugun isim coktu, ayrilip da carsiya inemedim, yarin Allah nasip ederse alirim’’ der ve hanimi yarina atar. Yarin yine turbeye gelir, aksama kadar dusunur. ‘’Bu aksam yine hanima soz verdim, ben ne yapacagim?’’ der

O gun ikindi uzeri kendi kendine dusunurken elindeki supurgenin sapini Sultanin sandukasina vurur. Der ki: ‘’Ey koca sultan, bunca senedir hizmet ediyorum sana, hicbir himmetini gormedim. Hanim hamile. Bir okka kirazi dahi alamiyorum. Ne olur, himmet etsen de su fakirlikten kurtulsam.’’

Bu sozu sitem icerisinde soyler ve eve gider. Aksam hanim yine, ‘’Hani kiraz?’’ deyince, boynunu buker, ‘’Hanim, yarin mutlaka alacagim’’der.

Ucuncu gun tekrar gelir, turbeyi acar, temizler, melul mahzun beklerken birden turbenin kapisinda Padisahin faytonu gorulur.ICerisinden bir emir subayi iner, kosa kosa geli. ‘’Efendi, turbedar senmisin?’’der.

‘’Evet benim’’der
‘’Cabuk, Sultan seni istiyor, giyin gidecegiz’’
Adam sasirir.Abdulhamid’in bir turbedari cagirmasi, herhalde bir kusur sebebiyledir. Eli ayagi titrer, ‘’Efendim, benim kusurum yok, bir yanlislik olmasin, belki baskasini cagiriyordur’’derken, ‘’Turbedar sen degilmisin?’’ diye emir subayi tekrar eder. ‘’Benim’’deyince de, ‘’O halde buyur.Sultan seni cagiriyor,cabuk’’ der.

Eli ayagi dolasarak Padisahin faytonuna atlar ve saraya getirilir.Sultan Abdulhamid’in huzuruna cikarirlar. Abdulhamid, ‘’Turbedar sen misin?’’diye sorar
‘’Evet efendim, bendenizim’’der
‘’Soyle bakayim, dedem Yavuz’un turbesinde dun neler oldu?’’
SAsirir, ‘’Birsey olmadi efendim’’.
‘’Turbedar efendi, sana soylerim, dedemin turbesinde ne oldu, cabuk soyle!’’
Titremeye baslar ve olayi hatirlar. Der ki: ‘’Sultanim, hanim hamile, iki gundur kiraz istiyor,alamadim. En sonunda dun de elimdeki supurgenin sapiyla Sultanimizin sandukasina vurdum ve onun himmetini istedim.’’

Abdulhamid, ‘’Anladim’’ der ve hemen cikarir bir kese altin atar onune. ‘’Bir daha boyle birsey olursa, Cennetmekan dedemi rahatsiz etme. Sen dun orada dedemin sandukasina vurmussun, o da bu gece sabaha kadar benim basima vurdu, beni uyutmadi. ‘’Nicin benim turbedarimla mesgul olmazsin?’’ diye beni azarladi Bir daha bir sikintin olursa dedemi rahatsiz etme, dogru bana gel’’der

Bir kese altini aldiktan sonra turbedar geri donerken, Padisah emir subayina emreder: ‘’Bundan sonra Yavuz Sultan Selim dedemin turbedarlarinin maasi iki misli arttirilacaktir.’’Ve boylece turbedar hem bir kese altin alir, hem de maasi iki misline cikarir

Ne demistik??

‘’Soyleyene bakma, dinleyene bak’’

Turbedara bakma, sandukasina vurdugu kimseye bak.
Soyleyen bir turbedar, ama dinleyen Yavuz Sultan Selim Han.

Ahmed sahin-musluman nasil yasamali?